Kelimeyi açıklarken kendi üslubunuzu kullanın. Kopyala-yapıştır yapmaya gerek yok. Yani rahat olun, kasmayın, kendiniz olun ve güzel türkçemize dikkat edin.. Kelimeyi açıklarken medya kullanımı önemli. Mesela; "mal" kelimesini açıklıyoruz diyelim. Mal deyince mal-mülk anlamları akla gelebilir ama benim aklıma ilk gelen şey bu:
Kelime yada deyimlerinizi açıklarken kısa bir "beyin fırtınası" yapmayı ihmal etmeyin. En yöresel kelimelerinizi kullanın, ki yazılarınızı ilgiyle okuyacak olanlar yine sizin kültürünüze yakın ve aynı dili konuşan insanlar olacaktır. Açıklamayı geniş tutmanızda fayda var. Yukarıda dediğim gibi anlatımızı herhangi bir olayla, fıkra, video ve resimle zenginleştirin. Video ve resim eklemek istiyorsanız linklerini formda ki boşluklara yazmanız yeterli.
Neden yerel sözlük ?
Yıl 2005...Kahramanmaraştan İstanbula, "eğitim şart" diyerekten üniversite okumaya geldim. (reklam olmasın diye üniversitemin adını vermediğimi düşünmeyin sakın..Boğaziçi, İTÜ filan demeyi bende isterdim, hem havam da olurdu, lakin kısmet değilmiş diyelim ve konuyu kapatalım. lütfen !) Neyse,geldikten sonra ki ilk bir kaç hafta özellikle dil yabancılığı çektim, rahat değildim istediğim gibi konuşamıyordum, konuşsam bile anlaşılamama endişesi vardı, toplumdan tecrit edilme korkusu, mahalle baskısı filan.. yok o kadar ileri gitmeden İstanbul türkçesini söktüm. Sonra zaman su gibi akıp geçti ve farkettim ki yıllardır kullandığım, kendi yöremin öz be öz kelimeleri hafızamdan yavaş yavaş siliniyor ve beyin kütüphanemin tozlu raflarında yerlerini alıyorlar..Çok terlediğim de "Ede, cıbılığım çıktı yav" diyemiyordum artık. Nasılsın, ne yapıyorsun diyen arkadaşlarıma, maraşlıların en has cevabı olan " notak ede, ot atıp bıyık gıvıriik" sözünü bile söyleyemiyordum. Ve daha bunun gibi bir sürü şey... Samimi gelmiyordu, daha samimi bulduğum sözlerin yerine başka kelimeler etmek.. (çok mu duygusal kaçtı..peçete? istemiyorum diyorsun..peki.. oldu o zaman ben devam edeyim)
" Öyle işte edeler".. bak bu sözü bile özlemişim.
Sonra bir kaç blog açtım kendi kendime hasret gidereyim diye. Ne yalan söyleyeyim biraz hevesimi aldım, hasret ateşimi söndürdüm hafiften, derken benim gibi gurbette diline hasretlik çeken, fırak-ı vatan etmiş yanık yüreklerin olacağını tahayyül ettim ve ortak bir payda etrafında toplanalım istedim.
Vardır içimiz de Karadenizli olanımız, çekinmesin söylesin, " uyy uşağuum" diyerekten dile getirsin ayrı kaldığı sözlerini, kültürüyle harmanlasın ve paylaşsın tüm Türkiyemizle, ki zenginleşelim, dilleşelim.
Kaba olduğunu düşünmesin Doğulumuz, dağıtsın tüm cevherini, saçsın batıya doğru sözlerini.
Vel hasılı kelam, gülelim, eğlenelim, benim yaptığım gibi utanıp,sıkılıp dilimize ait güzellikleri unutmayalım.
Eh! artık bu kadar lafın ardından canlanmıştır hatıranızda bir kaç kelime, deyim yada atasözü...Haydi! paylaşıma..
Neden yerel sözlük ?
Yıl 2005...Kahramanmaraştan İstanbula, "eğitim şart" diyerekten üniversite okumaya geldim. (reklam olmasın diye üniversitemin adını vermediğimi düşünmeyin sakın..Boğaziçi, İTÜ filan demeyi bende isterdim, hem havam da olurdu, lakin kısmet değilmiş diyelim ve konuyu kapatalım. lütfen !) Neyse,geldikten sonra ki ilk bir kaç hafta özellikle dil yabancılığı çektim, rahat değildim istediğim gibi konuşamıyordum, konuşsam bile anlaşılamama endişesi vardı, toplumdan tecrit edilme korkusu, mahalle baskısı filan.. yok o kadar ileri gitmeden İstanbul türkçesini söktüm. Sonra zaman su gibi akıp geçti ve farkettim ki yıllardır kullandığım, kendi yöremin öz be öz kelimeleri hafızamdan yavaş yavaş siliniyor ve beyin kütüphanemin tozlu raflarında yerlerini alıyorlar..Çok terlediğim de "Ede, cıbılığım çıktı yav" diyemiyordum artık. Nasılsın, ne yapıyorsun diyen arkadaşlarıma, maraşlıların en has cevabı olan " notak ede, ot atıp bıyık gıvıriik" sözünü bile söyleyemiyordum. Ve daha bunun gibi bir sürü şey... Samimi gelmiyordu, daha samimi bulduğum sözlerin yerine başka kelimeler etmek.. (çok mu duygusal kaçtı..peçete? istemiyorum diyorsun..peki.. oldu o zaman ben devam edeyim)
" Öyle işte edeler".. bak bu sözü bile özlemişim.
Sonra bir kaç blog açtım kendi kendime hasret gidereyim diye. Ne yalan söyleyeyim biraz hevesimi aldım, hasret ateşimi söndürdüm hafiften, derken benim gibi gurbette diline hasretlik çeken, fırak-ı vatan etmiş yanık yüreklerin olacağını tahayyül ettim ve ortak bir payda etrafında toplanalım istedim.
Vardır içimiz de Karadenizli olanımız, çekinmesin söylesin, " uyy uşağuum" diyerekten dile getirsin ayrı kaldığı sözlerini, kültürüyle harmanlasın ve paylaşsın tüm Türkiyemizle, ki zenginleşelim, dilleşelim.
Kaba olduğunu düşünmesin Doğulumuz, dağıtsın tüm cevherini, saçsın batıya doğru sözlerini.
Vel hasılı kelam, gülelim, eğlenelim, benim yaptığım gibi utanıp,sıkılıp dilimize ait güzellikleri unutmayalım.
Eh! artık bu kadar lafın ardından canlanmıştır hatıranızda bir kaç kelime, deyim yada atasözü...Haydi! paylaşıma..
Örnek kelime gönderme:
Mail Adresin: asd@hotmail.com
Adın: Ökkeş
Kelime: Ede
Hangi Yöreye Ait: Maraş
Kelimeyi açıkla:EDE kelimesi şimdiye kadar sadece Kahramanmaraşlılar tarafından kullanılmaktadır.
Bu üç harften oluşan kelime okadar güzelki karşınıza gelen herkese Ede demek istersiniz.
Erzurum'un Dadaş, Elazığ'ın Gakkoş kelimeleleri gibi Ede kelimesi'de Kahramanmaraş'a aittir.
Anlamı ise Abi veya Kardeştir.
Büyük Küçük Erkek Kardeşler ve Arkadaşlar birbirine Ede diyerek hitab edebilirler, bayanlar ise küçük ve büyük kardeşine Ede diyebilir.
Kahramanmaraşta Ede sözü sadece erkeklere kullanılır, ama bir bayan küçük veya büyük erkek kardeşine tanıdığı veya tanımadığı yabancı bir erkeğe Ede diye hitab edebilir.
Etiketler: Abi,Ede ne demek, Yöresel kelimeler
Cümlede İçerisinde Kullan: Soru Örneği: "Ede nasılsın iyimisin ?" Cevap: "İyiyim Ede sen Nasılsın?" Tanıdığınız kişiye soru örneği: "Edem nasılsın iyimisin?" Cevap: "İyiyim Edem sen Nasılsın?"
Videosu (Link ver): http://www.dailymotion.com/
Resmi (Link Ver): http://img46.imageshack.us/
Kelime Gönder: